Hikayesi kısa.
Ofisten arkadaşım Melda onu Abbasağa parkında ağlarken bulmuş. Sağa sola bakınmış ama annesini bulamamış. O parka, sahibi manyak, koca bir rottweiller gelir. Kocaman hayvancağızı küçücük bir evde güya bakar, arada parka çıkarır, insanlara saldırınca vurdumduymaz davranır, tasmasını takmaz. Yanlış yetiştirildiği için garibim vahşi bir köpek olmuş çıkmış. Üstelik sahibi bir kadın. Ben bile korkuyorum ondan. Buncağızı görse bir lokmada yutar da, dişinin kovuğuna gitmez. Neyse konuyu dağıtmayayım. Başına bir iş gelmesin diye kapmış getirmiş ofise. Daha önce Facebook da yuva bulmak için paylaştığım kedilere bakan Eşref Bey'e getirmiş (İlgilenip paylaşmak isteyenler bu adrese buyurup paylaşırlarsa ne çok sevinirim). 3 yavrusunu emziren annecik bu bebeği de kabul edip, onu da emzirmeye başladı. Ama kardeşler hiyerarşiyi uyguluyorlar. Acil yuva bulmamız lazım. Bu bebiş için paylaşım yapmak isterseniz lütfen Facebook'daki bu adrese gelin ve oradan paylaşın. Çünki orada daha çok kişiye ulaşabiliriz.
Ama çok şeker di miiii :)))
Of yaa... Kıyamam yaa... Ben artık Face'de kedi sahiplendirmeye çalışan sayfalara bakmıyorum. İçim kalkıyor her gördüğümde. Galiba ben hayvanlara insanlara acıdığımdan daha çok acıyorum. Hayırlısı bakalım. Seven biri alır inşallah.
YanıtlaSilHaklısın. Ben de bir ara abarttım, Haluk bile benim gönderilerimi yüreğim kaldırmıyor diye engelledi.
SilYalnız iç paralayıcı resimleri kesinlikle paylaşmıyorum. Ancak böyle şekerlikler olunca dayanamıyorum :)
ballı paris mi cidden çok şekermiş ablacım sevgi dolu bir avucun içinde nasıl da mutlu:)
YanıtlaSilBeni gaza getirmeeee, benim kedi kontenjanım bir tane ile sınırlı :))) Umarım onu öyle sevecek bir annesi olur. Bu konuda en azından paylaşım desteğinize muhtaç.
SilOyyy, yavruyken bambaşka oluyor bütün canlılar yaaaa :) Dilerim sıcak bir yuva bulur :)
YanıtlaSilAh inşallah, ama pek ümidim yok. Hiç arayan olmadı.
SilÇok şekeeerrr. Yeni evim hayvan bakmaya müsait ama ben çok yoğunum, bazan kendime bile bakamadığımı düşünüyorum. İş yerinde her eksik elemanın işini ben yüklenmek zorunda kalıyorum. Tabi işi eleman eksik deyip sere de bilirim ama içime sinmiyor. Şimdi bile (cumartesi), netten hastane otomasyon sisteminde girip, aylık hesap kapatma diyebileceğim bir işi yapmaya çalışıyordum, kilitlendi, bloğ girdim. "Sorumlu" olmak aynı zamanda sorunlu olmak hastane eczacılığında. Neyse, haftasonları da daha cuma günü ben eve girmeden kayınvalidem geliyor, pazartesi sabahı gidiyor. Yılbaşında düşüp kalçasını kırmıştı. Haftasonları bizde kalıyor. Altına bez tutmuyoruz, kişisel bakımı falan zor değil ama ben bu durumda hiç bir program yapamıyorum. Hadi fazladan bir sorumluluk da evde var mı? Çoook yorgunum yaaa. Başka bir canlının daha sorumluluğunu almak istemiyorum. İstiyorum da istemiyorum:) Sen oradan öyyyle tut, poz poz fotoğrafla, ben buradan iç geçire geçire bakarım. Bu da bana yeter:))
YanıtlaSilHaklısın Nurten'ciğim. Çok ciddi sorumluluk. Hep söylerim; hayvan almak hiç büyümeyecek bir bebeğe sahip olmaktır. Daima sana muhtaç, ilgilenilmesi, sevilmesi gereken bir can. Bağımsızlığımızı kaybetmemek için biz hiç düşünmüyorduk hayvan sahibi olmayı. Ama gönül işte. Bir anda aşık olduk, ömür boyu bağlandık.
SilBiraz yorulup bunalmışsın belli Nurten'ciğim, böyle dönemlerde en önemli ve değerli şey, sadece kendine ayırabileceğin küçük zamanlar.
Ayy Nihal hanımcım bizim bi önceki kedişimiz bücür'e ne kadar da benziyor yaa,içim gitti valla yakın olsak kızım mutlaka bakardı ona inşallah onu seven, bakabilecek biri çıkar.O öpücüklü resminiz tam posterlik bayıldım bayıldım, benim içinde bi öpün lütfen...
YanıtlaSilBizim Uyku'nun da aynısı. Ah keşke yakın olsaydık Sabiha HAnım'cığım. Ona bizim ofisin yanındaki binanın görevlisi bakıyordu. Ayrıca bir de anne ve 4 bebeğine. O 4 bebekten birine yuva bulduk facebook'da paylaşan arkadaşlar sayesinde. Ama apaartman ahalisi Eşref Bey'e rest çekmiş, O da hepsini alıp arkadaki Abbasağa parkına bırakmak zorunda kalmış. Annecik yine gelip kapı önünde oturuyor, ama yavruların hiç biri yok. Umarım birileri sahiplenmiştir. Aksini düşünmemeye çalışıyorum, aksi halde kalbim sıkışıyor.
Silnihal hanım ben dayanamıyorum kediler bambaşka canlılar inşallah bir yuva bulursunuz ama ben bu kadar akıllı hayvanlar görmedim 2 ay oldu nazlının evimize katılması nerdeyse bağımlısı olduk
YanıtlaSilHahaaa sevgili Mor Menekşe, bunlar iyi günleriniz :))) Bir gün bir patinin parmağında oynatıldığınızı fark edeceksiniz ama, heyhat, artık çok geç :))))
Silnasıl bir güzelliktir bu böyle...
YanıtlaSilmiinnacık haliyle bile hiyerarşi kurbanı olmuş.
umarım ballı paris'e bakacak bir aile en kısa zamanda bulunur.
sevgilerimle
İnşallah iyi kalpli birileri sahiplenmiştir diye dua ediyorum sevgili AsOrTİK.
SilNihal Hanım, blogunuzu ve çalışmalaranızı çok beğeniyorum. Öte yandan bu kedicikle ilgili paylaşımınız da çok hoş. Ben ise dün bir sürü olay yaşadım ki kedileri daha doğrusu hayvanları sevmeyenler yüzünden.. atlatmaya çalışıyorum. Bazı insanlara hayvan sevmek bu kadar mı zor geliyor? Kocaman kadınlar kediden değil bakın -Kedi Yavrusu-dan dahi korktuklarını söyleyerek mahallenin kedilerini toplayıp götürme kararı alıyorlar. İnanın çok üzgünüm sizin yazınızı okuyunca kendimi tutamadım. Dilerim insanlar bir parça olsun başka canlıları da saymayı herşeyden önce --Bir Canlı Olarak-- sevmeyi başarırlar.
YanıtlaSilSevgili gooogoook hoş geldiniz.
SilAhhh bu sevgisizlik meselesi... Hayvan sevmemeyi benim, bizim gibilerin anlaması zor.
Ama şunu da kabul ediyorum, herkes hayvanları, bitkileri sevmek zorunda değil. Peki. Ama onların yaşama hakkına saygı duymamak, zarar vermek kabul edilemez. Bu tip insanların, ve ne yazık ki daha ziyade bazı kadınların, minicik bir hayvancık karşısında (köpek, kedi, kuş, kelebek) ciyak ciyak seslerle kaçışmaları, kesinlikle inanıyorum ki içsel ilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Onlara acıyorum, bir o kadar da tiksinti duyuyorum. Sevmiyorsan çevirir kafanı cehennem olur gidersin.
Bu konu açılınca benim çenem fena düşer.
sevgili nihal hanim
YanıtlaSilminnos buldumuki kendine bir evvvvvvvvv?
cok seker duruyor
sevgilerimi yolluyorum
Bilmiyorum Cihan Hanım. Onun için hiç arayan olmadı. Ona ve diğer 3 yavru ve annesine bakan Eşref Bey'in görevli olduğu apartman sakinleri, Eşref Bey'e "ya kediler ya işin" demişler. Mecburen çok yakınımızdaki Abbasağa parkına bırakmış. Anne döndü geldi, kısırlaştırdık. Ama yavrular yok. Dilerim birer yuvaları olmuştur.
SilBenden de size sevgiler.
Merhaba Nihal Hanım,
YanıtlaSilEpeydir sesiniz çıkmıyor. Umarım her şey yolundadır.
Sevgiler
Merhaba sevgili Magicka.
YanıtlaSilHer şey yolunda. Ama geçen hafta ev taşıdık, henüz eve internet bağlanmadı, bugün yarın diye oyalayıp duruyorlar. Gündüzleri de ofiste işlerim çok. Çok özledim blog dünyasını. Umarım bu hafta bağlantı kurulur da yeniden aranıza dönebilirim. İlginiz için çok teşekkür ederim. Sevgiler.
Bir sorun olmamasina sevindim. Yeni eviniz hayirli olsun. Guzel yazilarinizi dort gozle bekliyoruz. :))
SilMerhaba Nihal hanım,
YanıtlaSilBlogunuza, takılarınıza,bütün yaptıklarınıza, kedilerinize, maharetlerinize hayran oldum. Blogunuzu geriye dönük taradıktan sonra,en sıkı takipçiniz olacağım.
Ellerinize, emeğinize, fikirlerinize sağlık :) Sevgilerimle...
Hoşgeldiniz Nowacraft. İltifatınıza teşekkür ederim. Her zaman beklerim :) Sevgiler.
Sil