31 Ağustos 2012 Cuma

ÇOK ŞEKER BİR MUCCUK KEDİSİ.

Hikayesi kısa.
Ofisten arkadaşım Melda onu Abbasağa parkında ağlarken bulmuş. Sağa sola bakınmış ama annesini bulamamış. O parka, sahibi manyak, koca bir rottweiller gelir. Kocaman hayvancağızı küçücük bir evde güya bakar, arada parka çıkarır, insanlara saldırınca vurdumduymaz davranır, tasmasını takmaz. Yanlış yetiştirildiği için garibim vahşi bir köpek olmuş çıkmış. Üstelik sahibi bir kadın. Ben bile korkuyorum ondan. Buncağızı görse bir lokmada yutar da, dişinin kovuğuna gitmez. Neyse konuyu dağıtmayayım. Başına bir iş gelmesin diye kapmış getirmiş ofise. Daha önce Facebook da yuva bulmak için paylaştığım kedilere bakan Eşref Bey'e getirmiş (İlgilenip paylaşmak isteyenler bu adrese buyurup paylaşırlarsa ne çok sevinirim). 3 yavrusunu emziren annecik bu bebeği de kabul edip, onu da emzirmeye başladı. Ama kardeşler hiyerarşiyi uyguluyorlar. Acil yuva bulmamız lazım. Bu bebiş için paylaşım yapmak isterseniz lütfen Facebook'daki bu adrese gelin ve oradan paylaşın. Çünki orada daha çok kişiye ulaşabiliriz.
Ama çok şeker di miiii :)))









23 yorum:

  1. Of yaa... Kıyamam yaa... Ben artık Face'de kedi sahiplendirmeye çalışan sayfalara bakmıyorum. İçim kalkıyor her gördüğümde. Galiba ben hayvanlara insanlara acıdığımdan daha çok acıyorum. Hayırlısı bakalım. Seven biri alır inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın. Ben de bir ara abarttım, Haluk bile benim gönderilerimi yüreğim kaldırmıyor diye engelledi.
      Yalnız iç paralayıcı resimleri kesinlikle paylaşmıyorum. Ancak böyle şekerlikler olunca dayanamıyorum :)

      Sil
  2. ballı paris mi cidden çok şekermiş ablacım sevgi dolu bir avucun içinde nasıl da mutlu:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni gaza getirmeeee, benim kedi kontenjanım bir tane ile sınırlı :))) Umarım onu öyle sevecek bir annesi olur. Bu konuda en azından paylaşım desteğinize muhtaç.

      Sil
  3. Oyyy, yavruyken bambaşka oluyor bütün canlılar yaaaa :) Dilerim sıcak bir yuva bulur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah inşallah, ama pek ümidim yok. Hiç arayan olmadı.

      Sil
  4. Çok şekeeerrr. Yeni evim hayvan bakmaya müsait ama ben çok yoğunum, bazan kendime bile bakamadığımı düşünüyorum. İş yerinde her eksik elemanın işini ben yüklenmek zorunda kalıyorum. Tabi işi eleman eksik deyip sere de bilirim ama içime sinmiyor. Şimdi bile (cumartesi), netten hastane otomasyon sisteminde girip, aylık hesap kapatma diyebileceğim bir işi yapmaya çalışıyordum, kilitlendi, bloğ girdim. "Sorumlu" olmak aynı zamanda sorunlu olmak hastane eczacılığında. Neyse, haftasonları da daha cuma günü ben eve girmeden kayınvalidem geliyor, pazartesi sabahı gidiyor. Yılbaşında düşüp kalçasını kırmıştı. Haftasonları bizde kalıyor. Altına bez tutmuyoruz, kişisel bakımı falan zor değil ama ben bu durumda hiç bir program yapamıyorum. Hadi fazladan bir sorumluluk da evde var mı? Çoook yorgunum yaaa. Başka bir canlının daha sorumluluğunu almak istemiyorum. İstiyorum da istemiyorum:) Sen oradan öyyyle tut, poz poz fotoğrafla, ben buradan iç geçire geçire bakarım. Bu da bana yeter:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın Nurten'ciğim. Çok ciddi sorumluluk. Hep söylerim; hayvan almak hiç büyümeyecek bir bebeğe sahip olmaktır. Daima sana muhtaç, ilgilenilmesi, sevilmesi gereken bir can. Bağımsızlığımızı kaybetmemek için biz hiç düşünmüyorduk hayvan sahibi olmayı. Ama gönül işte. Bir anda aşık olduk, ömür boyu bağlandık.
      Biraz yorulup bunalmışsın belli Nurten'ciğim, böyle dönemlerde en önemli ve değerli şey, sadece kendine ayırabileceğin küçük zamanlar.

      Sil
  5. Ayy Nihal hanımcım bizim bi önceki kedişimiz bücür'e ne kadar da benziyor yaa,içim gitti valla yakın olsak kızım mutlaka bakardı ona inşallah onu seven, bakabilecek biri çıkar.O öpücüklü resminiz tam posterlik bayıldım bayıldım, benim içinde bi öpün lütfen...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim Uyku'nun da aynısı. Ah keşke yakın olsaydık Sabiha HAnım'cığım. Ona bizim ofisin yanındaki binanın görevlisi bakıyordu. Ayrıca bir de anne ve 4 bebeğine. O 4 bebekten birine yuva bulduk facebook'da paylaşan arkadaşlar sayesinde. Ama apaartman ahalisi Eşref Bey'e rest çekmiş, O da hepsini alıp arkadaki Abbasağa parkına bırakmak zorunda kalmış. Annecik yine gelip kapı önünde oturuyor, ama yavruların hiç biri yok. Umarım birileri sahiplenmiştir. Aksini düşünmemeye çalışıyorum, aksi halde kalbim sıkışıyor.

      Sil
  6. nihal hanım ben dayanamıyorum kediler bambaşka canlılar inşallah bir yuva bulursunuz ama ben bu kadar akıllı hayvanlar görmedim 2 ay oldu nazlının evimize katılması nerdeyse bağımlısı olduk

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaaa sevgili Mor Menekşe, bunlar iyi günleriniz :))) Bir gün bir patinin parmağında oynatıldığınızı fark edeceksiniz ama, heyhat, artık çok geç :))))

      Sil
  7. nasıl bir güzelliktir bu böyle...
    miinnacık haliyle bile hiyerarşi kurbanı olmuş.
    umarım ballı paris'e bakacak bir aile en kısa zamanda bulunur.
    sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah iyi kalpli birileri sahiplenmiştir diye dua ediyorum sevgili AsOrTİK.

      Sil
  8. Nihal Hanım, blogunuzu ve çalışmalaranızı çok beğeniyorum. Öte yandan bu kedicikle ilgili paylaşımınız da çok hoş. Ben ise dün bir sürü olay yaşadım ki kedileri daha doğrusu hayvanları sevmeyenler yüzünden.. atlatmaya çalışıyorum. Bazı insanlara hayvan sevmek bu kadar mı zor geliyor? Kocaman kadınlar kediden değil bakın -Kedi Yavrusu-dan dahi korktuklarını söyleyerek mahallenin kedilerini toplayıp götürme kararı alıyorlar. İnanın çok üzgünüm sizin yazınızı okuyunca kendimi tutamadım. Dilerim insanlar bir parça olsun başka canlıları da saymayı herşeyden önce --Bir Canlı Olarak-- sevmeyi başarırlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili gooogoook hoş geldiniz.
      Ahhh bu sevgisizlik meselesi... Hayvan sevmemeyi benim, bizim gibilerin anlaması zor.
      Ama şunu da kabul ediyorum, herkes hayvanları, bitkileri sevmek zorunda değil. Peki. Ama onların yaşama hakkına saygı duymamak, zarar vermek kabul edilemez. Bu tip insanların, ve ne yazık ki daha ziyade bazı kadınların, minicik bir hayvancık karşısında (köpek, kedi, kuş, kelebek) ciyak ciyak seslerle kaçışmaları, kesinlikle inanıyorum ki içsel ilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Onlara acıyorum, bir o kadar da tiksinti duyuyorum. Sevmiyorsan çevirir kafanı cehennem olur gidersin.
      Bu konu açılınca benim çenem fena düşer.

      Sil
  9. sevgili nihal hanim
    minnos buldumuki kendine bir evvvvvvvvv?
    cok seker duruyor
    sevgilerimi yolluyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum Cihan Hanım. Onun için hiç arayan olmadı. Ona ve diğer 3 yavru ve annesine bakan Eşref Bey'in görevli olduğu apartman sakinleri, Eşref Bey'e "ya kediler ya işin" demişler. Mecburen çok yakınımızdaki Abbasağa parkına bırakmış. Anne döndü geldi, kısırlaştırdık. Ama yavrular yok. Dilerim birer yuvaları olmuştur.
      Benden de size sevgiler.

      Sil
  10. Merhaba Nihal Hanım,
    Epeydir sesiniz çıkmıyor. Umarım her şey yolundadır.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  11. Merhaba sevgili Magicka.
    Her şey yolunda. Ama geçen hafta ev taşıdık, henüz eve internet bağlanmadı, bugün yarın diye oyalayıp duruyorlar. Gündüzleri de ofiste işlerim çok. Çok özledim blog dünyasını. Umarım bu hafta bağlantı kurulur da yeniden aranıza dönebilirim. İlginiz için çok teşekkür ederim. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir sorun olmamasina sevindim. Yeni eviniz hayirli olsun. Guzel yazilarinizi dort gozle bekliyoruz. :))

      Sil
  12. Merhaba Nihal hanım,
    Blogunuza, takılarınıza,bütün yaptıklarınıza, kedilerinize, maharetlerinize hayran oldum. Blogunuzu geriye dönük taradıktan sonra,en sıkı takipçiniz olacağım.

    Ellerinize, emeğinize, fikirlerinize sağlık :) Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz Nowacraft. İltifatınıza teşekkür ederim. Her zaman beklerim :) Sevgiler.

      Sil

Hoşgeldiniz. Bir merhaba demeden gitmezsiniz değil mi?