Ayçiçeğine bayılırım. Neden ayçiçeği denmişse, adı güneş çiçeği olmalıydı. Bazıları günebakan diyor daha doğru bir ad.
Neyse, bu güzel, kocaman çiçeği saksıda yetiştirme hevesine kapıldım. Öyle ya mevsiminde tarlalardan çok uzak yerlerde bile yol kenarlarında kendi kendine ortaya çıkıyorlarsa, neden saksıda da yetişmesin? Kuruyemişçiden çiğ çekirdek aldım. Satıcı siyah mı beyaz mı deyince, hangisinin çiçeği daha büyük olur bilmediğimden ikisinden de aldım. Google amcaya başvurdum, çoğunlukla çekirdeklerin pamuk içinde çimlendirildiğini gördüm. Ama kabuğunun nasıl olması gerektiği konusunda bilgi bulamadım. Aklıma gelen üç ihtimali de uyguladım. Sağlam kabuklu, çatlatılmış kabuklu ve kabuğundan çıkarılmış çekirdekleri nemli pamuklara yatırdım. Kabın kapağına da delikler açtım. Bakalım ne olacak.Çiçek hevesinden söz açılınca, benim şu sokakta bulduğum menekşe yaprağımın son durumunu da göstereyim dedim. Artık çiçek açması yakındır herhalde.Bu yaprakçığın hikayesi burada
Bazı haberlerim var demiştim değil mi :))) Burada hayatımızda ilkler yaşıyoruz. Geçenlerde çok faal bir hanımla tanıştık. Yaşsız kadınlardan. Bakımlı, hoş, cıvıl cıvıl. Sohbet arasında "Cumartesi koromuz var beklerim" dedi. Biz de konser sandık sevinerek gittik. Aaa meğer yeni bir koro kuruyorlarmış, bizi de koroya dahil olmamız için davet etmişler. Kendimizi apar topar korist olarak bulduk :))) Eğlenceli, değişik bir durum. Hocamız TRT İzmir radyosu sanatçılarından Zeki Eroğlu. Ud çalıyor. Bir de şimdi adını anımsayamadığım bir bey var. Hem avukat hem kanunî. Şimdilik hoş geldi, sonra ne olur bilemiyorum :)
Koroda tanıştığımız bir başka hanım, 8 Mart kadınlar gününde kadın sanatçıların katıldığı bir karma sergi açacaklarını söyledi ve beni de davet etti. Anneler derneği düzenliyormuş. Dernek başkanı ve üyeleriyle tanıştırdı. Sergi stand sayısının az olması nedeniyle ben katılmamak istedim, öyle ya, dün gel, pat diye ortaya çık... utandım. Çalışmalarımın sergide bulunması için ısrar ettiler. Utana sıkıla ve de doğrusu memnuniyetle kabul ettim. Bu katıldığım ilk sergi olacak. Ve Sevgili Gülsüm'ün kulaklarını çınlattım. Bana sergi aç, sergiye katıl diye hep gaz veriyordun ya, buyur bakalım :)))
Bu günlük bu kadar. Mutlu kedi Uyku ile günü kapatıyorum.Öpüldünüz.
Tebrik ediyorum başarılarınız daim olsun. Uyku nun baktığı sukulentlerden bende de var. Son zamanlarda yetiştirmeye, bakmaya, almaya doyamadığım çiçek türleri..
YanıtlaSilSevgiler...
Adını bilmiyordum, gül kaktüs diye uydurmuştum, iyi oldu yazdığınız. Geçen yıl kapalı balkonda arka tarafta duruyordu, epey ihmale uğradı bozuldu. 2 büyük yuvarlak saksıda daha vardı, onlar hepten gitti. Burada toparlar kendini,pek nazlı değiller. Yazın açan çiçeklerinin renklerine bayılırım.
YanıtlaSilNihal hanımcım hoşgeldiniz diyeyim biraz gecikmeli olarak:) Aaa tabi sergiye siz katılacaktınız ,biz blogda bayıla bayıla bakıyoruz biraz da oradakiler keyif alsın sizin güzelliklerden.Sergi fotoğrafları isteriz ona göre;) Hayalini kurduğum hayatı yaşamaya başladınız ama benim de çok az kaldı.. üç sene :).. bekleyin geliyorum , komşu olacağız :))
YanıtlaSilAy ne güzel, inşallah yakın komşu oluruz Serpil Hanımcığım.
SilValla ben de merak ediyorum sergiyi. Herhalde bir kaç kare çekebilirim, Haluk'cuğum da çeker.
ne güzel haberler bunlar sevgili nihal.çok sevindim özellikle sergi olayına.tebrik ederim.menekşene maşallah cidden.hikayesini bildiğimden sevindim.ayçiçeklerinide merak ettim bakalım nasıl ilerleyecek.sevgiler..
YanıtlaSilTeşekkür ederim Alanay'cığım. Ben de merakla bekliyorum sergi gününü, bakalım ne olacak. Ayçiçeklerini de tefrika yaparım :) Dilerim başarılı olur.
SilAslanım Nihalll blogırlar seninle gurur duyuyoooor.
YanıtlaSilO sukulentten isteriiiim. Benimi ben hastanedeyken ölmüş:(
Aman gözünü seveyim gurur duyma,o sloganı attıkları kazulet herif aklıma geliyor. :))))
SilAdresini mail at hemen göndereyim. Ama bir şartla; adını Nihal koyacaksın :))))
Artık onunla gurur duymuyorlar üzülme:)))
YanıtlaSilAdını Nihal koymam mı bayıla bayıla korum hemde
bu şekilde olacağı hiç aklıma gelmedi kavrulmamışını bulursam ben de deneyeyim çıkarsa süper olur bayılırım güneş suratlı çiçeğe hele ilk içinden koparılıp yerken gelen o miss gibi taze kokusu süper.:)
YanıtlaSilKuruyemişçilerde satılıyor Hatice Hanım. Haydi deneyin hemen :)
SilOleyyyy... Sergi ha.. İşte buna bayıldım. :) Kuşadası.. Aklım çıkıyor orada olmak için. Ben Mersin'de büyüdüm ya. Yosun kokusu, hanımeli kokusu, limon ve nane kokusu karışırdı birbirine. Şimdilerde o kokular yok artık. Daha çok egzoz dumanı kokuyor. Ama içimde sakladığım bu parfümü Kuşadasında bulmuştum. Dilerim çok ama çok mutlu olun oralarda. İstanbuldan sonra ilaç gibi gelecektir size.
YanıtlaSilHevesini kırmak istemem ama öyle okular alamadım ben. Ama hava temiz, hele İstanbul'dan sonra mis mis :)))
YanıtlaSilBekliyorum heyecan ve hevesle :)
Ne güzel, yeni bir hayat, yeni bir çevre, yeni fırsatlar. İlk serginizi açasınız diye çağrıldınız belki... ve kim bilir daha neler yaşamak için.
YanıtlaSilUyku'nun kapı arasından çıkmasına sevindim :))
Teşekkür ederim sevgili Nowacraft. Hiç bu açıdan bakmamıştım.:) Darısı başınıza.
SilUyku pek mutlu gerçekten.
benim de en çok sevdiğim çiçeklerden biri de menekşedir, ama nedense böcekleniyor.
YanıtlaSilAman bu böceklenmesin lütfen, benim için çok önemli bu menekşe. Adı Cumhur :)
SilAman Cumhur böceklenmesin.
SilMenekşenin yanına bir diş sarmısak dikilirse böceklenmezmiş. Erkan Şamcı öyle söylemişti.