İlham Amca'nın sesi sedası hepten kesildi, Esin Hanım tatilde, neyse ki Fikri Bey geçenlerde bir kahve içimi uğradı. Dedi ki "hiç bir şey yapamıyorsan, kendini taklit et." Eh hiç yoktan iyidir. Eski defterleri karıştırdım. 8-10 parça çıktı. Tepside görmüştünüz ya. İşte onlardan iki tanesi.
XL Seriden Lale Kolyemi biraz sadeleştirerek yineledim.
Bu da Okyanusta Bir Yerin yaprağa dönüşmüş hâli.
Az kaldı unutuyordum. Bir de kokoş ajanda yaptım kendime. Senenin ortasında yeni bir ajanda gerekti. Evde bir firmanın hediyesi olan bir tane buldum. Sevmem öyle marka reklamı yapmayı. Anteti, logoyu yapışkanlı folyolardan kestiğim çiçeklerle kapattım. Ayracı yoktu. Kurdele o sorunu halletti de, rahat duramayıp, sanki süsü azmış gibi, sırtına hasır dokuma yaptım. Ay hızımı almışım artık, tutabilene aşkolsun. Geceleri tv karşısında oyalanma işi olan boncuk didiklemelerinden çıkan çiçeklerden birini de ucuna ekledim. Kokoş-mokoş, çok sevdim.