AZ LAF, ÇOK İŞ

Polimer kil ağırlıklı, pek çok şeyin resimlenmiş yapım aşamalarını bulabileceğiniz bir blog olmasına çalışıyorum.
Internet kullanmasını bilene, açık bir okul. Pek çok hobim var ve ben bu konuda oradan çok yararlanıyorum.
Bu blog aslında biraz da borç ödemek için. Ben epey yol aldım, şimdi yeni başlayanlara da ben faydalı olayım istedim. Deneyimli arkadaşlar da blogumu severlerse, onlarla da fikir alış-verişinde bulunmak, kadayıfın kaymağı olacak :)

17 Kasım 2011 Perşembe

BOL RESİMLİ BİR YAYIN

Bal yapmaz arı gibiyim. Devamlı bir şeyler yapıyorum, dönüp bakınca ortada birşey yok. Bitmiş işlere de gözüm o kadar alıştı ki, Etsy'ye bile giremiyorum, eşref saatim gelirse yükleyeceğim. Masamın üstü tımarhane gibi, laptop, çizim defteri, kalem kutuları, kil bıçakları, kürdanlar, su ve sıvı yağ kavanozcukları, havlu kağıt, ıslak mendil, kil kutuları, cetveller vs. vs. vs. vs. ve de düzensiz. Zaten pek büyük bir masa değil, bir bakıyorum ki bu karışıklığın içinde, avuç içi kadar yerde çalışıyorum. Tabii ikide bir bıçağım nerdeee, fırçam nereye gittiii diye ciyaklıyorum. Belki de bu yüzden verimsizim.

Baktım da blogu da boşlamışım, dişe dokunur bir şey yok. Bari yapmakta olduklarımı yazayım, epeydir uygulamalı bir şey de yayınlamamışım, biraz da ona dokunayım dedim.



Sarmaşık seriden bir şey yapayım diye planladım. Fakat bakıp bakıp şaşırıyorum, bu iki rengi nasıl bir araya getirdim diye. Mavi ile turuncu yakışır, turkuazla turuncu yakışır da, bu mavi ile bu yeşilimsi turkuazımsı rengi bir arada nasıl kullandım bilmiyorum. Gece renk karıştırmamalıydım. Odanın ışığını kapattım, masamdaki büyük büyütecin ışığını kullandım, o da sarı ışık bile olsa floresan, belki de o yüzden renkleri farklı gördüm. Neyse işte sonuçta şimdilik bu durumda. Bozsam emeğime acıyorum. Bakalım bir bitsin nasıl olacak.




Aslında bu turkuazımsı yeşilimsi desen bloku tek başına çok güzel oldu. Bir de başka bir model yapayım dedim. İkisi de yaptığım tek çizimden türedi. Yani aynı, ama çok farklı. Bu daha modern bir model olacak.









Geçenlerde resin döktüm, biraz arttı. O sırada aklıma bir tel-resin-varak karışımı bir kolye ucu yapmak geldi.  Resin donmadan telden bir çınar yaprağı yapayım dedim. Resin donmadan yapayım diye alelacale kıvırdım, sonunda bir baktım çınar yaprağı yerine, çınar ağacı oldu. Artık bu ebatla (yaklaşık 10x10 cm) ya pencereye, ya da yılbaşı çamına süs olur. Daha işi bitmedi tabii. Üstüne ve arkasına birer kat daha resin dökülecek, varakları çoğaltılacak. Sanırım düzgün kıvrılmış tellerle bir kaç tane daha yapacağım.




Efendim bir de boncuk yapımı hakkında küçük bir uygulama.
Kil cimriliğinde son nokta :) Şaka bir yana, gerçekten bu yöntemle yapacağınız boncuklar daha hem ekonomik, hem daha hafif oluyor. Üstelik pişme süresi daha kısa ve fırınlandıktan sonra bazen kürdanların yapışıp çıkmamakta inat etmesi gibi sorunlar da olmuyor. Daha önemlisi, özellikle desenli veya dokulu yapılan boncuklar delinirken çoğu zaman deforme oluyor. Amaaaa bu yöntemle, bu olumsuz duruma da son veriyoruz. :)))

Aluminyum folyodan sıkı bir top yapıyorum ve kalınca bir iğne ile deliyorum.













İğneyi çıkarıp, aynı deliği kürdanla genişletiyorum. Eğer misina kullanacaksanız iğne ile delmek yeterli, ben deri kordon kullandığım için genişletmek zorundayım.











Folyo topun üzerini istediğiniz yöntemle kaplayabilirsiniz.









Kaplanmış bocuğu kürdandan çıkarıp, avucumda hafifçe yuvarlayarak şekillendiriyorum.













Düzgün bir top haline gelen boncuk, tekrar kürdana takılıp pişmeye hazır hâle geliyor.












Bu yayının hazırlanmasına, bu gecelik usluluğu ve sevgi böcüklüğü ile katkıda bulunan sevgili efendim Uyku'ya teşekkürü borç bilirim. Borcumu da mantı burnunu öperek öderim :)

25 yorum:

  1. hayal gücünüzü masadaki karışıklık bile etkileyemez bence:)
    şimdilik pek memnun kalmadığınız iki renkli çalışmanız bittiğinde eminim bizler bayılarak bakacağız:)
    çınar yaprağı isterken çınar ağacı oldu ifadeniz beni çok güldürdü:))) bence çok güzel bir sonuç çıkacak ondan da... hiç şüphem yok...
    boncuk yapımındaki pratik ve püf noktası paylaşımınız için teşekkürler...
    veee o şekerler şekeri, tatlılar tatlısı Uyku'nun mantı burnundan benim için de öper misiniz?:) maşallah... ön patilerini öyle kıvırıp oturmalarına o kadar bayılıyorum ki:) ne de güzel bakmış canım benim...
    içten sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  2. Elinize sağlık, çok güzel olmuş, uyku'yu bende öpüyorum :), iyi geceler..

    YanıtlaSil
  3. Ayşım Hanım, iyi görüşünüz için teşekkürler. Diğerini bilmem ama çınar ağacı bana da güzel olacak gibi geliyor. Boncuk yapımı işinize yararsa ne mutlu bana. Ve Uyku'yu sizin için memnuniyetle öperim, hatta mıncıklarım bile :)

    Vasfiye Hanım, hoşgeldiniz. Uyku'da ben de teşekkür ediyoruz.
    Blogunuza uğradım, ne kadar değişik bir tasarımı var. Ve de ne şahane resimler. Uzun uzun incelemek lazım. Şimdi yatacağım, ama yarın yine gelip gözlerimi şenlendireceğim. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Nilüfer gelsin bir dürtsün seni bence:)) Boncuk topların çok güzel olmuş renk geçişleriyle özellikle hafif olması için iyi bir yöntem:)
    ellerine emeklerine sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Folyo top fikrini çok beğendim, çok teşekkürler anlattığınız için :)

    YanıtlaSil
  6. Ben renkleri çok sevdim, zaten hep aynı renkler değil de bu şekilde farklı renklerle yapılan tasarımlar beni daha çok cezbediyor. Bakarken de nerden aklına gelmiş ya, nasıl yakıştırmış diyorum. Ellerine sağlık, hepsi nefis görünüyor:)

    YanıtlaSil
  7. Turkuaz ,yeşil,turuncu nefis bir şey ortaya çıkmış sakın bozmayın bence,her çalışmanın alıcısı vardır,renkler ve zevkler farklıdır,sevgiler:)

    YanıtlaSil
  8. hakikaten US-TA-SIN.sÖYLENEBİLECEK TEK LAF BU:)))

    YanıtlaSil
  9. Fiamma çok güldürdün beni gelsin değil mi? Bu sözünü hemen Nilüfer'e göndereceğim.

    Serpil Hanım, faydalı olduysa çok sevindim.

    Ah Bahar'cığım, ben de baktım hep yakın renklere kapılmış gidiyorum, farklı renkler çalışayım dedim ondan geldi bunlar başıma. Demek o gün ruhum bu renklere uygun değilmiş :)

    Nuray Hanım yeşil turkuaz turuncu iyi de mavi bozdu işi. Ve bozdum bile, şu anda yeni çiçekleri yapıyorum :)

    Ah Noblesse'ciğim, deme böyle, gittikçe daha gelişiyorum ama ustalık büyük laf.

    Bu arada belirtmem gereken bir şey var. Yazarken cursor alakasız yerlere zıplamaya başladı, birşey yazaıyorum bir bakıyorum kelimenin yarısında cursor gidip başka bir kelimenin arasına girmiş, yazı oradan devam ediyor. Kontrol ede ede bir hâl oluyorum. Bazen kaçırıyorum tabii. Yani demem o ki, abuk subuk laflar görürseniz sebebi odur. Buyrun işte taze bir örnek: "....orum tabii. Yani demem o ki, abuk subuk laflar görürseniz sebebi budur Bazen kaçırıy"

    YanıtlaSil
  10. sevgili fiamma en kısa zamanda gideceğim ve nihalciğimi dürteceğim))).Biraz hızlandırmak lazım değilmi))

    YanıtlaSil
  11. Kihkihkih, belki haftaya gelirsin di miii :))

    YanıtlaSil
  12. masa üstünden yakınıyorsun nihalciğim,ben kocaman bir odayı ve bir duvar dolabı tımarhane düzeninde tutabiliyorum Bir görsen.
    Üstelik daldan dala konmaktan tek bir konuya odaklanamadan çekirge gibi hoplayıp duruyorum. Çıkardığın işleri görünce daha da dağıt diyesim geldi.
    Ellerine sağlık:))

    YanıtlaSil
  13. Hahahaaaa Nalan'cığım, odanın diğer taraflarından, utandığım için bahsedemedim, anla artık :)

    YanıtlaSil
  14. önce mantıyı bi mıncıklayayım!nasıl ciddi seyrediyor seni!maşallah ona.
    çalışmalar bitince muhteşem olacak belli.ben iki rengi birlikte sevdim söyleyeyim.çınar yaprağı fikri kıskandırdı .9çok güzeel..boncuk fikri ise süper.ellerin dert görmesin.

    YanıtlaSil
  15. Buyrun Alanay ablası, istediğiniz kadar mıncıklayın, bayılır. Kucak sevmez, ama siz otururken, yürürken, yemek yerken hiç fark etmez gelip tam önünüze atar kendini, çünki sırtına masaj ister. Yapmazsanız en kızdığınız şey neyse onu yapar.
    Mavi çiçekleri çıkarrtım, başkalarını yerleştirdim, mavileri de başka yere. Bitirince yayınlayacağım.

    YanıtlaSil
  16. Hiç derli toplu çalışılır mı yaaa :))
    Nihalim yaptıklarının bu aşamasına bitiyorum, yani takı haline gelmeden önceki hallerine, çünkü takıdan anlamıyorum, ama bu haliyle gene hayalimde bir panoyu süslüyor bu güzellikler :)

    YanıtlaSil
  17. ARKADAŞINA BAYILDIM NE GÜZEL SEYREDİYOR SENİ CANIM BENİM.BENİM DAĞINIKLIĞIM DA AYNEN BEN BİRDE MUTFAK MASAMDA ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM ONLARI TOPLA KALDIR TEKRAR KOY SİNİR BİR DURUM YANİ.çizimler boncuk yapımı harika .

    YanıtlaSil
  18. Ah Banuuu, gıdıklama beni. Ben küçük, uğraştırmayan şeyler yaparsam rahat edemiyorum şeytan azapta gerek misali.
    Pano da büyük olunca pek zor oluyor. E satmaya kalkacağım o zaman da koyacağım fiyattan çekiniyorum. Valla daha korkumdan yaptığım duvar süslerini Etsy'ye koymadım. :)))

    Mevdoş'cuğum, haklısın topla kaldır daha zor. Boncuk yapımını beğendiğine sevindim. Hulahoop halı bitti mi?

    YanıtlaSil
  19. Zaten yaptıklarınıza hayranım, bu yazınızdan da çok faydalandım. Kenarda bekleyen üç tanecik hamurum var. Bir türlü denemek için onlara sıra gelmedi:)
    Tel yaprak da çok hoşuma gitti. Bittiğinde de görmeye geleceğim. Yalnız resini döktüğünüzde de cam üzerinde miydi? Cama yapışmıyor mu merak ettim...

    YanıtlaSil
  20. Sevgili Marifetli Peri. Teşekkür ederim. Daha önce tel-resin birşeyler yapmış uygulamasını da paylaşmıştım. http://nihalerpeden.blogspot.com/2011/07/yeni-resinleme-denemeleri.html
    Yukarıdaki "uygulamalar-tutorials" bölümünde başka çalışmaların yapım aşamaları da var. Bir göz at istersen, belki işine yarar başka şeyler de çıkar. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  21. waaawwww, süper bir fikir Nihal hanımcım, sizi keşfetmek engin denizleri keşfetmek gibi bişey inanın, o kadar güzel paylaşımlarınız var ki, her seferinde WAWWWW dedirttiriyorsunuz bana........
    Tekrar denizlere açılmak üzere, hoşçakalın......
    http://marifetlicadi.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  22. Ay karıştırdım bir an, blogumu cadılar periler basmış, hem de en şeker ve marifetli olanlarından :)))
    Sevgili Cadı, ne güzel iltifatlar bunlar. Utandım vallahi. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  23. Teşekkür ederim Nihal Hanım. Verdiğiniz linke bakacağım şimdi...

    Karıştırmanız normal, kendisine Marifetli Cadı diyor ama hep cadılar böyle olsa dedirtiyor benim arkadaşım:)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  24. Hem izlemeye doyamıyorum, ille de görmek istiyorum. Hem de içim gidiyor. Valla azizim, kendimle aram bozulacak. Sabırsızlığımı sorgulamaya başlarsam kendime yenik düşeceğim. Ya.. çok güzel ya... Ellerine sağlık, yüreğine sağlık..

    YanıtlaSil
  25. Sağol Gülsüm'cüğüm, benim şu yarım işlerim hiç bitmeyecek, hep tamamlanmamış bir şeylerim olacak galiba. Bitmemişler kutusunu boşaltayım diye bunları böylece bıraktım, daha fırınlanmadılar bile. Kutuyu boşaltınca bu guruba girişip fırınlayıp tamamen bitirmem gerekiyor ama kafamda bir şeyler hareketlenmeye başladı ki o köpükleri kaçırmamam. :))

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz. Bir merhaba demeden gitmezsiniz değil mi?