AZ LAF, ÇOK İŞ

Polimer kil ağırlıklı, pek çok şeyin resimlenmiş yapım aşamalarını bulabileceğiniz bir blog olmasına çalışıyorum.
Internet kullanmasını bilene, açık bir okul. Pek çok hobim var ve ben bu konuda oradan çok yararlanıyorum.
Bu blog aslında biraz da borç ödemek için. Ben epey yol aldım, şimdi yeni başlayanlara da ben faydalı olayım istedim. Deneyimli arkadaşlar da blogumu severlerse, onlarla da fikir alış-verişinde bulunmak, kadayıfın kaymağı olacak :)

20 Mart 2014 Perşembe

BİR SEVGİLİ ARKADAŞA :)

Şaşırma duygumu yitirmediğime sevinmeli miyim, yoksa her gün "yok, artık bundan daha fazlası olamaz" dedirten olaylara üzülmeli miyim? Sinirlerimi aldırtıp, çiçek-böcek, o lâ lâ diye dolaşmalı mıyım, yoksa tansiyonumun oynamasına, midemin bulanmasına aldırmayıp, elimden geleni yapmalı mıyım? Sorulara gerek yok aslında, sinirlerimin kemirildiğini hissetsem de, doğru bildiğimi yapmaya devam.
Ama bazan boğulmamak için, gündeme bir nefeslik molalar gerek.

Taşınma ve sergi bitti ve sonunda, yeni çalışma odamda ilk işimi yaptım.
Nasıl keyifli çalıştım anlatamam, hem çok özlemişim, hem sevgili bir arkadaşıma geciken bir hediye. Pazartesi kargoya vereceğim. Umarım O'da sever.



Konu saksıdan açılmışken, hatırlarsanız, önceki yayınlardan birinde, saksıda ayçiçeği yetiştirmeye karar verdiğimi söylemiştim. Çimlensinler diye bir kaç çekirdeği nemli pamuk arasına yerleştirmiştim.İki gün sonra baktığımda hepsinden minicik uçların çıktığını gördüm.

10 gün sonra böyle oluverdiler. Pamuğun altına kök salmış. Kökleri zedelememek için pamukla beraber gömdüm.
Bir tanesini büyükçe bir saksıya diktim. Ne kadar hızlı büyüyor :)

Gelelim Uyku'nun durumuna. Benim koca gözlü oğlum kara sevdaya düştü. Sitenin bahçesinde beslediğimiz kediler içinde bir güzele sevdalandı. Adını Tombul Nebahat koydum.

 Tombul Nebahat alt kattaki balkonun altında tombullaşmaya devam ederken, bizim oğlanın durumu böyle:

Ah ah, durumu çok acıklı. Nasıl ağlıyor, içim parçalanıyor. Bu yetmezmiş gibi, sitenin delikanlıları, apartmanın kapısını açık buldukları anda soluğu bizim kapıda alıp, Uyku'ya dayılık taslayıp gözdağı veriyorlar. O arada kapının önüne de işaret bırakmayı ihmal etmiyorlar tabii. Onlar işaret bırakınca Uyku çıldırıyor, sabaha kadar avaz avaz. Küçücük bedenden o ses nasıl çıkıyor yarabbî.
Elimde vileda, nöbetteyim. Deterjan, çamaşır suyu, sirke, ne bulursam kapının dışını silmekten iflahım kesildi.

Apartman kapısına durumu anlatan bir not yazdım, kapıyı açık bırakmayın diye ricada bulundum, umarım komşular açık kapı alışkanlıklarından vaz geçerler. Zira Uyku stresten hastalanacak diye korkuyorum. Ve sanırım yolumuz kısırlaştırma ameliyatı için veterinere düşecek :(

Banu'cuğum hobi odamı görmek istiyordu. Buyrunuz. Tabii bu çalışmaya başlamadan önceki hâli. Yakında tımarhaneye çeviririm :) Nasıl resim çektiysem :))) O aydınlık köşe pencere. Önümde de güzel bir ağaç var.

11 yorum:

  1. Ama kisirlastirinca kizginlik donemi son bulmayacak. Sadece doğurganlık yok oluyor. Hormonlar ayni kalıyor yani. Bizim veteriner öyle demisti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeynep'ciğim korkutma beni. Bir yanlışlık olmasın? Biraz daha araştırayım. Sağol ikazın için.

      Sil
  2. çok hoş olmuş, elinize sağlık, eminim arkadaşınız da çok beğenecek:))

    YanıtlaSil
  3. Senin elinden çıkan bir işi herhangi birinin beğenmemesi mümkün mü?Harika olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Nalan'cığım. Sevindirdin beni.

      Sil
  4. Saksı öyle güzel olmuş kiiii.... kıskanmadım canım kıskanmadım..... :))))
    Hmmm.... Hobi odası tabii ki böyle derli toplu durmaz ama dilediğince yayılığ dağılabileceğin bir ortamda çok daha güzel üretim yapılacağı da bir gerçek yani değil mi :))
    Ayyy bu kedilerin şey zamanı var yaaaa.... Bıdık ta onlarla birlikte deliriyor, kendini kedi mi sanıyor ne, bebekken kedilerle büyüdü de :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Banu'cuğum,gelsen de şu odanın şu an halini görsen. Ama ne diyoruz... hobi odası derli toplu ise üretim yok demektir :)))
      Tüm dünyada ki erkek cinsinin sorunu bu testesteron. İki gün önce yine apartman kapısını açmışlar. Biz de dışarıdaydık. Geldiğimizde Uyku'nun sesi kısılmıştı. Hâlâ düzelmedi garibim,çatlak zurna gibi :(

      Sil
  5. çok ama çok güzel olmuş, ilk fırsatta benim de yapmam lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen yapın Dilek Hanım,gerçekten evi süslüyorlar. Bizimle de paylaşın olur mu

      Sil
  6. saksı muhteşem olmuş.bayıldım yine.
    uykuya içim parçalandı valla.seboda apartmanda beslediğimiz bir kedişe böyle dibini düşürünce artık çiş yapmaya başladı mecburen kısırlaştırdık :(

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz. Bir merhaba demeden gitmezsiniz değil mi?