AZ LAF, ÇOK İŞ

Polimer kil ağırlıklı, pek çok şeyin resimlenmiş yapım aşamalarını bulabileceğiniz bir blog olmasına çalışıyorum.
Internet kullanmasını bilene, açık bir okul. Pek çok hobim var ve ben bu konuda oradan çok yararlanıyorum.
Bu blog aslında biraz da borç ödemek için. Ben epey yol aldım, şimdi yeni başlayanlara da ben faydalı olayım istedim. Deneyimli arkadaşlar da blogumu severlerse, onlarla da fikir alış-verişinde bulunmak, kadayıfın kaymağı olacak :)

1 Temmuz 2011 Cuma

AYAKKABICILIĞA BAŞLADIM :)) (1.BÖLÜM)

Bugün çok canım sıkıldı. Fimo istemiyor canım. Boncuklarla kavgalıyım. Evde fır döndüm ne yapsam diye. Ardiyede içinde bir sürü ıvır zıvır olan koliler var. Onları karıştırayım dedim, bir de baktım ki taşınırken içine ayakkabılar doldurulmuş kalın kocaman bir torba. Unutmuşum onu. Azaltılacak birşeyler var mı diye daldım içine. Aaa o ne? Bu parçalanmış terlik-ayakkabı çöpe gideceğine torbaya girmiş.
Ne severek kullandım. Kuşadası'ndan almıştım. Hayatımda bu kadar rahat bir şey görmedi ayaklarım. Düz ayakkabıda rahat edemem. Yüksek olan her zaman rahat olmuyor. Ama bu başka. Tabanları poliüretandan yapıldığı için yumuşacık. Yürürken yaylanıyor. O sebeple bu hale gelene kadar kullandım. Önce sokakta, sonra evde.
Şimdiii bunu görünce kafamda pink pink baloncuklar patlamaya başladı. Birkaç parça deri olacaktı dolaplardan birinin içinde. Amcam eskiden deri giysiler üretirdi, bazen artık parçalar alırdım ondan. Epeyce bir şeyler de yapmıştım. O derilerle bu terlik kaplanır mı, kaplanmaz mı? Beceremezsem de ne olacak? Vakit öldürmüş olurum. En fazla gururum incinir :))


Hemen daldım dolaba. Derileri buldum. Doldurmuşum bir torbaya, hepsi buruş buruş.













Ütülenir mi? Ütülenir tabii. Hem de t-shirt ütüler gibi ütüledim.

















Pense, tornavida... ne bulduysam giriştim. Terliğin tabanlarını ayırdım. Amma da sağlam yapışmış.

















Üst tabanın altına bantların yerlerini işaretledim.













Sonra da bantları söktüm.


Derinin tersine tabanın kalıbını çizdim. Olabildiğince pay vererek kestim.












Bali ile yapıştırdım. Pencere açık, ama çok fena kokuyor.  Balkonda yapmalı. Ama taşıyamamki bütün takım taklavatı.






Üstlerine ağırlık için fimo kutuları iyi oldu.


Bantların üzerini kaplamak için hazırlığa başladım. Yeni hali bantlı olmayacak. Ama resimleme işi biraz tavsadı. Çünki yapıştırma işlemi bir an önce bitsin istedim, zira zehirleneceğim. Uyku'yu da attım odadan solumasın diye. Kapıda ne nağmeler yapıyor içeri girmek için.
Şimdi yapıştırılmış hazırlanmış parçaları balkona koydum. Yarın akşam devam ederim. Zaten bali de bitti. Yarın bir tane daha alayım.
Resimde deri çirkin bir kahverengi gibi çıkıyor, ama aslında güzel bir bordo.

8 yorum:

  1. Şimdi çaaaaatttt-layabilirim. Heyecana bak. Eminim ortaya harika bişi çıkacak. Benim gibi sabırsız insana bu yapılır mı? Hemen gidip uyumam gerek. Uykuda zaman daha çabuk geçiyor. :) Ben uyandığımda da 2. bölüm yayınlanmış olur belki.

    YanıtlaSil
  2. Ayyy ben de heyecanlandım şimdi:))) dizi film gibi oldu bu girişimin sonuç güzel olacak şimdiden belli:))

    YanıtlaSil
  3. Korktum ben senden arkadaşım:)) İçine becerikli bir cadı kaçmış senin:)))Haydi bakalım, bekliyorum merakla:))) Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Hahahah nasıl pazarlamacıyım ama :)
    Bekleyin beni anacığım.
    Nedret'ciğim allah iyiliğini versin. Çok güldüm.

    YanıtlaSil
  5. Tatlı cadı kaçmış içine Nedretciğim bitmiştir ayakkabı bizi bekletiyordur heyecanlanalım diye:))
    Hadiii amaa:))

    YanıtlaSil
  6. akşam oldu -nırınım nırınım-
    (penceremde yorgun rüzgar esiyor geçiyor renkler suskun)
    Ben ayakkabı2 yi beklemekten vazgeçmedim.. :)

    YanıtlaSil
  7. Thank you Creative Mind. İt's not finished yet. In this afternoon we'll see what's look like :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz. Bir merhaba demeden gitmezsiniz değil mi?